23 Ekim 2008

bardağın dolu tarafı...

evet bir de bu taraftan görmeye çalışmaya çalışacağım.. şöyle sıralayalım..

kuzenim şu an hala yoğun bakımda. ancak ilk günlerdeki olumsuz hava az da olsa dağılmış durumda. şu an stabil durumda, ancak beynindeki ödem çok yavaş gerilediği için ameliyata alınamıyor ve vücudunda inanılmaz kırık var. ama şu arabadan çıkıp, hala yaşıyorsa gerçekten
şükretmek gerek sanırım. ( haberde yaşını da yanlış yazmışlar !)

arabam maalesef hala tamirde. ama yukardaki durumu düşündükçe maddi hasar ile kurtulmuş olmamıza şükretmeliyim.

eşim kendini yeni işine adadı. ancak tam olarak düzen oturması, büro bulunması, müşteri ile diyaloglar derken 4-5 ay geçeçecek sanırım. genelde yenilikler konusunda oldukça tembel olan kocam bu konuda çok çaba harcıyor. işten ayrılmasına da nerdeyse şükrediyorum diyeceğim :)

minik canavarım ise tam formunda:) benim negatifliğim ona da yansıyor ve herşeye kızıyor, ağlıyor, tutturuyor, bağırıyor, surat bir karış dolaşıyor. resmen depresyonda ! ama yeniden yuvaya başladı. biraz olsun düzene giriyor ve düzeliyor. olsun , o sağlıklı, akıllı bir bücür.
bunun için de şükrediyorum....

işte bu.. neden her zaman şu bardağın sadece boş tarafını görmek için çaba harcarım ?
oysa dolu tarafı her zaman daha sakinleştirici ve yapıcı.. sanırım :)

artık bloglarımı gezmeliyim. onlardan çok uzak kaldım.

not : destek yorumlarınız için çok teşekkürler..