önlerinde dolanacaksın, sabahın köründe ya da gece yarısı
beslenme çantaları hazırlayacaksın, sabahları küçük adamla
ne giyeceği konusunda kavga edeceksin, siz delisiniz
derdim. yabancı müşterilerin ziyaretleriyle boğulmuş,
sürekli koleksiyon hazırlığı yapmaktan nefesi kesilmiş,
etrafımdaki insanları düzenlemekten canı çıkmış biri
olarak aklıma gelen en son şey çocuk sahibi olmaktı.
ama oldu. sessiz sedasız geliverdi:) hangi arada bu
kadar büyüdü de okula bile başladı:)
geçen gün blogdaki ilk yazılarıma baktım ve ne çok
hızlı değişim gösterdiğini bir kere daha gördüm.
bu açıdan bu blog gerçekten de amacına ulaşıyor sanırım.
e elbette hazırlık sınıfındaki ilk günlerinden hatıralar
olmazsa olmaz, değil mi:)


bu arada öğretmenimiz ilk veli toplantımızı yaptık.. ilk baştaki olumsuz
görüşüm biraz azaldı. özellikle çocuklar hakkında bilgi sorulduğundaki
cevabı tam yerindeydi.
"onlarla henüz yeni tanıştım. şu an henüz yorum yapamam." dedi.
etrafımda gördüğüm , bloglardan okuduğum ve daha ikinci gününde
şikayet eden öğretmenlerin yanında tam bir artı puan aldı.
üstelik benim cin ali oğlum da daha ikinci gününde arkadaşıyla
şiddetli bir kavgaya tutuşmuş olduğu halde, onu bana şikayet
etmedi. " paylaşmayı öğrenecekler daha." dedi ve kestirip attı.
içim sanki biraz rahatladı..