23 Aralık 2010
son durum...
ama yavaş yavaş düzen oturtmaya çalışıyorum...
aşağıdaki konuda son durum şu oldu.. olayın ertesi
annem çocugu sağlık raporu almaya götürdüğünde
ülkemizin anlamsız prosedürleri çıkmış karşına..
demişler ki, sağlık raporu almanız için önce karakola
gitmeniz gerekiyor. Can bunu duyunca kıyamet
kopmuş, doğal olarak çok korkmuş. o gün bu işi
daha fazla uzatmamaya, ama yine de bu
öğretmen müsevvedesiyle tekrar konuşmaya
karar verdik. akşam adamı telefonla arayıp,
bu konuyu uzatmamaya karar verdiğimizi ama
tekrarlandığı takdirde asla affetmeyeceğimizi
söyledim. bu insan müsveddesi ne yaptı dersiniz...
telefonu suratıma kapadı.
sabah soluğu müdürün yanında aldım. problem,
ne varsa herseyi anlattım. sakince dinledi.
öğretmenle de konuşacağını söyledi.
2 gün sonra yeniden gidip de öğretmen değişikliği
istediğimde "yapmayalım" diye israr etti. "sömestr
tatilini bekleyelim" dedi.
ne dediysem ikna edemedim. ben de "tekrar olursa,
bu okulu başınıza yıkarım " dedim ve çıktım.
maalesef eski öğretmeninde kaldı.
ancak öğrendim ki öğretmen okkalı bir ihtar almış.
o yüzden çocuğa karşı çok dikkatlı. gördüğümüz
kadarıyla Can da şu an mutlu.
şimdilik durum bu..
bu arada yorumlar için çok teşekkür ediyorum.
ama görüyorum ki bu ülkede hakkını aramak
kadar zor bisey yok.....
ha bir de yorumların arasında bir tuhaf adsız
yorumu vardı. sildim. sevgili ne idüğü belirsiz
adsız müsveddesi. insan isen adın ile yorum
bırakırsın.
5 Aralık 2010
dikkat !!!! BU YAZI KÜFÜR İÇERİR !!
BEN DE BU ADAMA ACI ÇEKTİRSEM DİYE DÜŞÜNÜYORUM.
ÇÜNKÜ BU ÖĞRETMEN BOZUNTUSU O... ÇOCUGU, BU P ... K
OĞLUMUN KULAĞINI MORARTMIŞ. CUMA AKŞAMI ANNEM
FARKETMİŞ. HEM DE BİR KERE ÇEKMİŞ. AĞLADIĞI İÇİN
2. KERE ÇEKMİŞ !!! BU H... OĞLU HAYVANI ARAYIP DA
BUNA NE GEREK VAR DEDİĞİMDE, ÖZRÜ KABAHATİNDEN
DE BÜYÜK OLDU!!!!!
AYNEN ŞÖYLE DEDİ BU CİNSİ BOZUK ADAM : "AY AMA
BEN SİZE CAN 'I HİÇ ŞİKAYET EDİYOR MUYUM. SÜREKLİ
BENİMLE DOLAŞIYOR DİYE SÖYLENİYOR MUYUM? BENİ
RAHATSIZ EDİYOR DİYOR MUYUM ????????"
O ANDA KARŞIMDA OLSA ADAMIN ÜSTÜNE UÇMUŞTUM.
RAHATSIZ EDİYOR DİYE SÖYLENDİĞİ 6 YAŞINDA ÖĞRENCİSİ
OLAN BİR BEBEK DAHA ..
ÜSTELİK DAHA ÖNCE DE SÜREKLİ ONA PARMAĞINI HATIRLATIP,
O PARMAĞINI BU SEFER DE BEN KOPARTACAĞIM DİYE TEHDİT
EDİYORMUŞ !!!
DÜŞÜNSENİZE BU ÇOCUKLARI NASIL SİNDİRMEYE ÇALIŞIYOR??
ÜSTELİK OKULUN EN BAŞINDA SÖYLEDİĞİ " BEN KENDİNE
GÜVENEN ÇOCUK YETİŞTİRİRİM" CÜMLESİNE TERS DÜŞEREK!!
BİR ÖĞRETMEN NASIL BU KADAR HASTA RUHLU, SEVGİSİZ VE
PSİKOLOJİSİ BOZUK OLUR ??? ÜSTELİK BU ÇOCUK DAHA YENİ
BABASINDAN AYRILDI... ADAM RESMEN ÇOCUĞA TAKMIŞ...
YA DÜŞÜNDÜKÇE ÇILDIRASIM GELİYOR....
ŞİMDİ HAFTA İÇİ GİDİP BU HAYVANI MÜDÜRÜNE ŞİKAYET
EDECEĞİM. SAĞLIK RAPORU ALDIRACAĞIM VE DERHAL
SINIFINI DEĞİŞTİRECEĞİM. AMA ÇÖZÜM OLACAK MI
BİLMİYORUM. YA BU P..K ÇOCUĞU KÖŞEYE FALAN
SIKIŞTIRIRSA... AY KAFAYI ÜŞÜTECEĞİM...
ACABA ONU BİR KÖŞEDE GÜZEL BİR MEYDAN
DAYAĞI ATTIRSAM MI...
NE YAPSAM ARKADAŞLAR...
1 Aralık 2010
trafik polisi, kibar insanlar ve bebek..
anne : neden oğlum?
can : zamanı durdurmak için.
anne : neden ki?
can : e anne yaşlanıyorsunuz, ben de yaşlanmanızı
istemıyorum da ondan.
----------------------------------------
aldığımız cips paketinin içinden bir paket bedava kutu
kola çıktı. cola hiç içmediğinden, cipsi de ara sıra
yediğinden, ikisi de çok değerli..:)
can : anne bu cola nerden geldi?
anne : cips içinden bedava çıktı.
can : aa ne kibar insanlar..
anne mi? koptu tabii:))
--------------------------------------------
yolda ana oğul gidiyoruz..
can : anne bebeğe kim bakacak ?
anne : hangi bebeğe?
can : ee anne bebeğe işte..
anne : dayının olacak olan bebeğine mi?
can: hayır anne ya.. benim bebeğime ..
anne: efendim ?
can : yani hani anneanne bana bakıyor ya.
benim çocuguma kim bakacak?
anne : ben bakarım annecim..
can : ama anne, sen o zaman yaşlı olursun..
anne bozulur ama belli etmez:)
anne : yok canım o kadar da yaşlı olmam.
ama o zaman fikir mi değiştirdin?
can : niye ki ?
anne : e sen hani kızları sevmiyordun..
can : evet.. sevmiyorum..
anne : o zaman bebek olmaz ki..
can : bebek yapmak için gerekli mi?
anne: elbette. once kızı seveceksin, sonra evleneceksin.
sonra da çocugun olacak.
can : ay anne o zaman vazgectim.
anne : neden ki?
can : evlenmek istemiyorum.
anne : e o zaman hep benimle mi kalacaksın.
can : evet anne ben hep seninle kalacağım.
anne bu duruma sevinsin mi üzülsün mü
karar veremedi elbet:)
26 Kasım 2010
yeni hayat .. bölüm 2..
işte yine öyle bir yenilik diyelim..
çekirdek ailemiz artık iki kişi..
bu karar aylardır çekilen sancıya rağmen kısa sürede verildi..
şimdi de neden bu kadar geciktirdim ki diyorum..
olmayınca olmuyor işte..
olmuyor..
canım oğlum sana : yazılanları okuyup olanları anlamaya başladığında
şunu bilmeni istiyorum.
bu kararı uzatmamın sebebi de seni üzmemekti. ama küçüçük yaşına
rağmen inanılmaz hassasiyetin sayesinde birşeylerin ters gittiğini anladın.
sana asla bu durumun olumsuzluklarını yaşatmayacağıma
söz veriyorum ve seni herkesten, herşeyden çok seviyorum.
12 Kasım 2010
yeni bir yaş, yeni bir iş, yeni bir hayat...
zamanı çoktan gelmiş, hatta geçiyordu. istediğim oldu. yeniden
çalışan biriyim artık:) valla da özlemişim bu kaosu, bu koşuşturmayı..
can da artık anneanneye emanet..
bunlar canım arkadaşım sayesinde oldu. o beni silkeledi, arındırdı,
kendime gelmemi sağladı. doğruyu doğru zamanda ve doğru
şekilde istememi sağladı. ve mucize gibi ..işte sonunda oldu...
bana doğum günü hediyesi oldu :)
ha bu arada bir yaş da büyüdüm, oğlumla beraber:)
o dolu dolu 6 oldu. ben ise ... ama beni boşverin..
saymayı unuttum :))
10 Kasım 2010
bugünlerde kendim için ne yaptım ?
ama özellikle şu 3 tanesini ve aslını bir arkadaşıma verdiğim
aykut oğut 'a ait "evrenden torpilim var" kitabını soluksuz
okudum. biliyorum ki artık isteyince herşey oluyormuş:)
polisiye konusunda agatha christie'den sonra okumayı
en çok sevdiğim adam bu "ahmet ümit". tek kelimeyle nefisti.
şiddetle tavsiye ederim.
hani derler ya örgü ve elişi en iyi psikolojik destekmiş diye. ne doğruymuş.
tüm sinirimi işte bu motiflere boşalltım. ne iyi geldi... e sonucu da
görülmeye değer değil mi :)
8 Kasım 2010
Aşk..
25 Ekim 2010
teneffüs terörü..
13 Ekim 2010
10.10.2010
çok çok önemli bir tarihmiş meğer bu ! e ben10 " pestiveli" varmış.
(pestivel = festival:)) hem de istinye elişveriş merkesindeymiş:)
aslında bir iki kötü deneyimden sonra böyle etkinliklerine gitmedik hiç.
ama 10 gün boyunca tv de her görüşünde gelip yalvarmasına dayanamadım.
çok da kalabalık değildi. zaten pek ahım şahım birşey de yoktu. erkenden
sıkılıp boğazda yemeğe tav oldu :))
tam şöyle şevkle ve düzenli olarak yazmaya başladım derken araya
işte aşağıdaki sargılı el girdi..
benim inatçı boncuk okulda koca demir kapıyı açma kapama konusunda
nöbetçi öğrenci ile tartışmış. sonuç: nerdeyse kopan bir başparmak ucu,
çığlıklarla yıkılan bir hastane acili, en az 1 haftalık rapor ve tam okul
yeni başlamışken ve hevesle ders yaparken, okula gitmeyeceğim diyen
bir çocuk. ama yine de şükürler olsun ki bu kadar ucuz atlattı.
valla çocuklarımız allaha emanetler...
30 Eylül 2010
İSTİKLAL MARŞI...
ilk haftamızın son günü ve İSTİKLAL MARŞI'mız....
birçok milli marş dinledim. ama bizimkisi gibisi yokkkk...
bu güzel marşın değerini hiçbir zaman yitirmemek dileğiyle...
21 Eylül 2010
okullu olduk....
19 Eylül 2010
10 Şubat 2010
bugün okulda yaptığı bu resmi anlatana kadar olayın aslında
ne kadar ciddi olduğunu farketmemiştim.
oysa ona hissettirmediğimi düşünüyordum hep. ama ne
denli hassas olduğunu şimdi çok daha iyi anladım.
yani son 1-2 ayın özeti bu.
problemleri çözmek yerine hep bastırdığımız için bu hale geldik.
artık onlar su altına inmek istemiyorlar. onlar artık çözülemez boyutta.
son noktayı her ikimiz de dile getirmek istemediğimiz
için de sürünüyoruz hala. suçlu olan olmak istemiyoruz çünkü.
ancak eni konu son, işte bu resim gibi olacak.
benim ise tek isteğim oğlumu alıp buralardan gitmek.
bu şehir bana çok ağır geliyor. ne onun bana, ne de benim
ona bir katkım yok. daha sakin ve daha doğal bir yaşam
istiyorum. ama beni çok ürküten iki konu var. birincisi
oğlumun eğitimi , ikincisi ve en aslında en önemlisi işin
maddi boyutu. çalıştığım alan maalesef bu şehirde bile
ölmüşken başka bir şehirde hiç şansım yok. başka
durumları araştırıyorum.izmir , antalya ?
bakalım ne yapabileceğim.
benden durumlar bu.. yani aslında sevgili neşe
durumu çok güzel özetlemiş benim için. etrafımda
şu sıralar sadece soru işaretleri var. başka birşey yok...