26 Aralık 2006

oyun grubumuz..

ilk başlarda gitmemek için çok savaş verdi. her gittiğimizde ona rüşvet vermek zorunda kalıyordum. bir süre içeriye geçip oynuyor, beni görmeyince başlıyordu ağlamaya. susturmak imkansızdı. şimdiye kadar girdiği her ortamda çok rahat olan ve genelde beni unutan çocuk beni bırakmaz olmuştu. bundan dolayı bir süre ara verdik. o dönemde çok üzülmüştüm. bana bu denli çok düşkün olması beni çok düşündürmüştü. ona artık yetmediğimi düşündüğüm için bu beni rahatsız etmişti. ona daha fazla birşeyler veremedigimi hissediyordum. yuva onun için yaşıtlarıyla birlikte olabileceği farklı bir ortam olacaktı.
yaklaşık 1.5 ay önce yeniden denemeye karar verdik. ilk başlarda mızmızlansa da bu defa ağlamadı. 2-3 gidişten sonra koşarak içeri girmeye başladı. hatta öğretmenin boynuna bile sarılmaya başladı. ve ben mutlu olmak yerine ne hissettim sizce ? kıskançlık ! bana bu denli düşkün olan bücür bey artık kendi yoluna gidiyor. ne nankör bu dünya .....

hastalık..

oğlum ekim başından bu yana devamlı hasta. ara ara toparlanır gibi oluyor. sonra bir bakıyorsun yine burun tıkalı, öksürüyor. yavrumun burnu yara içinde. bu seneye kadar bir kere ortakulak iltihabı dışında bir hastalık geçirmemiştik. etrafıma bakıyorum. tüm bebişler aynı şekilde. hasta olduğu için de korkunç huysuz ve gariptir ki çok hareketli oluyor. sanırım ilaçlar onda ters etki yapıyor. ve dolayısıyla bende tüm sabır eriyip gidiyor. adam nerdeyse düz duvara tırmanacak :) ben de onunla birlikte.. :(