26 Haziran 2008

benim filozof oğlum..:)

şu sıralar her hareket olduğu gibi uykuya hazırlanmak da olay olmaya başladı. diş fırçalamak için ayrı, el yüz yıkama için ayrı ve en önemlisi de çişi için ayrı ikna etmem, hatta yalvarmam gerekiyor. ben de en son işi masum bir tehdide dönüştürdüm :



can : çişim yokyyy annneeee..

anne : ama bir tutalım mutlaka gelir..

can : hayıl anne..

anne: o zaman kitap okumayacağım.

can : okumaszsan okuma !! ( bak bak :)


en sonunda yatağa yatılır ve can bey kitap okumak ister.

anne: çiş yok, kitap da yok.

can : annee.. sankim çişim geldi.. (!!)

anne : bak sen. e daha 5 dakika önce yoktu.

can : annnee, çiş bazen gelir bazen gelmez... ( ne salağım ben yahu:)

.......


ana oğul balkonda oturuyoruz. onun deyimiyle "kesme yapıştırma" yapıyoruz ve beyimiz fındık fıstık yiyor. ama bu arada fındıkların bir kısmı da balkonda aşağıya gidiyor.

anne :oğlum. neden atıyorsun ? belki aşağıda biri kafasını uzatmış pencereden bakıyor. sana böyle birsey yapsalar hoşuna gider mi? kafan acır.

can : acımazz anne..

anne : nerden biliyorsun?

can: e anne ben yukaydayım . benim kafama atamaz ki :))))))