15 Ekim 2009

gerçekçi adam :)


uyku öncesi masal faslımızda çizmeli kedi okuduk.

anne : ah ne güzel değil mi , keşke bizim de bir

çizmeli kedimiz olsa..

can : of anne çizmeli kedi diye birşey yoktur ki..

o masal..

anne : hmm...

-------
öğlen okuldan çıktık ve uslu durduğu için ödül olarak

bir yere yemeğe gidiyoruz. mis gibi patates kızarmasını

hüpletirken bir ara arkasına yaslanıyor ve şunu söylüyor.

"anne ne güzel değil mi ? böyle okula ara verip keyif yapmak."

yahu bu çocuk daha anaokuluna gidiyor, değil mi :))

-----------

postcrossing sebebiyle bana gelen kartlara bayılıyor.

geçen gün ona neden kart gelmedğini sorunca, aklıma

birsey geldi. ona güzel bir kart hazırlayıp adına postaladım.

ptt bu defa cok hızlıydı ve 2 günde geldi:) ona kartı verdiğimde

gözleri öyle parladı ki, görülmeye değerdi. ancak her güzel

şey gibi bu da uzun sürmedi.. elinde ikiye bölünmüş olarak

geldi.

anne :aaa can neden kestin oğlum?

can : canım istedi anne.

anne: ama ben o kadar özendim. sen istedin diye postaneye

gittim, kart attım. üzüldüm bak.

biraz düşündü : aman anne. ben seni onsuz da seviyorum.

önemli değil yani.

anne : hı??!!

--------------

yalancılıktan, şakalardan konuşuyoruz..

anne : yalan hiç doğru değildir. bence yalancılıktan daha kötü birşey

de yoktur.

can : var anne..

anne : neymiş o?

can : parasızlık anne..

anne : :))))

her gün okul çıkışı kırtasiye krizimizi atlatmak için anne "param yok"

diye geçiştirirse olacağı budur:)