18 Ocak 2009

ayı :))

uyurken yanına pelüş oyuncaklarına sarılarak uyuyan çocuklara bayılırdım. hamileliğimde özellikle yıkanabilen ve bebekler için olanlardan almıştım. bir tavşan, bir köpek ve bir kuzu.

maalesef birçok konuda olduğu gibi bu konuda da hayal kırıklığına uğradım. bunlara hiç ilgi göstermediği gibi ele avuca geldiğinden itbaren onları oraya buraya atmaktan başka birsey yapmadı. sadece şu minik atı uyku aracı olarak kullandı:) çok da hijyenik bulmadığım için de bir daha hiç pelüş oyuncak almadım. ta ki bu seneki yılbaşı partisine kadar. bana verilen not kağında ayıcık istediği yazıyordu. şimdiye kadar araba ve benzeri oyuncak istemeyen adam ayıcık istemiş. şaşırdım. hatta çaktırmadan tekrar sordum. evet mavi ayıcık istiyorum dedi.

sonra aklıma geldi pisi kedi kitabında çocuk hep mavi bir ayıcıga sarılıp uyuyordu. bu kitabı okumayı bırakalı nerdeyse 6 ay oldu ama unutmamış:)





bulduk ve işte bu ayıcığı aldık :



ama asıl muhabbet bundan sonra başladı.


anneanne : oğlum ona bir ad verelim. ayıcık olsun mu.

can : hayılll.. o bir AYI !

anneanne : peki şımarık olsun.

can : hayıll.. o bir AYI !

anneanne pes etmez : ama bak sen de bir çocuksun ve senin adın can. onun da bir adı olmalı.

can : anneanne onun adı var zaten. o bir AYI :))


anne işte bu noktada kopar :)))

ama anneannenin ısrarları hala da devam eder..
sonuc mu :)
buyrun :)