18 Eylül 2008

erdek..

ağustosun 3. haftasında evdeydik. 2. haftasında yine bir büyük teyze yazlığı gezisi yaptık. bu defa otobüste daha sakin ve usluydu. haftasonuna doğru teyzesi de gelince yine çok keyifli bir hafta geçirdi. anneanne ve teyzeye çook düşkün. istiyor ki herzaman birlikte olalım. özellikle teyzesi oyun arkadaşı:)
















çook heyecanlıyız:) teyzeye yetişmeye çalışıyoruz.

-----------------------------------------------
ağustosun ilk haftasında yakın yerler ararken erdek çıktı karşıma.. üstelik can ile tek başına olacağım ve bende araba olmayacağı için de ulaşımı rahat olmalıydı. üyesi olduğum gruplardan birinden erdekte mini otel tavsiyesi geldi. resimlerden gördüğüm kadarıyla da çocuk için ideal gibiydi. tam pansiyon olması da büyük avantajtı. sonuç olarak erdek' e ilk defa gidiyorduk ve araba olmadığı için bir yerlere çıkmam zor olabilirdi. fiyatı da fena değil gibiydi. niyetimiz 5-6 gün kalmaktı.
öğlen feribotuyla bandırma'ya geçtik. gözümde en çok büyüyen ise valizi feribotun merdivenlerinden nasıl çıkaracağım düşüncesi idi. ama valizleri hemen girişe bıraktırdılar, yukarı çıkmamıza izin vermediler. bu tabii bana çok büyük kolaylık oldu, ancak yine de hiç bir kayıt veya isim/numara almamalı veya vermemeleri bana ters geldi. isteyen istediği valizi alıp gidebilirdi!




valizimiz değerli, ne de olsa tüm kum oyuncakları içinde :)































feribotta tabii ki oyun parkına en yakın masalardan bilet almıştım. ama can beni çok şaşırttı ve genelde pek kalkmadan bu pozisyonda oturdu, yerini de kimseye vermedi:) ya da yanıma gelip masadaki diğer çift ve çocuk ile muhabbet etti. genel olarak herzamankinin aksine laf dinledi !:)onun bu sakin ve olgun tavırları karşısında çok mutlu oldum. oğlum büyümüş ve annesiyle tek başına yollara düşebiliyordu artık !
bandırmada feribottan iner inmez dolmuşlarla otogara gittik. ordan da yine hiç beklemeden erdek dolmuşlarına bindik. zaten 15-20 dakikalık bir yol olacağı ve bizim de yarımadanın girişinde ocaklar'da ineceğimiz söylenmişti. öyle de oldu. çok rahat otele ulaştık.
















otelin bahçesi ve kumsalı çocuklar için idealdi. fazla büyük olmayan bahcede ve denize sıfır kumsalda sürekli göz önünde oluyorlardı. kumsal süperdi. her akşam temizlenen bir kum sahil ve tertemiz bir deniz. ancak biraz ilerledikten sonra denizin dibinde otlar yetiştiğinden biraz koyu duruyordu. bundan dolayı can'ı içeriye sokamadım::( hep denizin kenarında o koyu kısma kadar ilerledi. kesinlikle daha fazla gitmedi. kumsalın arkasında güzel koca asırlık ağaçların altında bir lokanta kısmı ve onun arkasında da mini bungalowlar şeklinde odalar vardı. odalar da büyük gayet ferahtı ama çook sıradandı. adı otel olan bir işletme havluyu asacak bir askı bile yoktu. genel olarak temizlik pek iyi değildi. kaldığımız süre boyunca zaten hiç temizlik yapılmadı.bana o kadar güzel tavsiye edildiği için elbette biraz hayal kırıklığına uğradım. yemeklerde çok vasattı. ama sonra öğrendim ki bu sene genç bir çift işletmesini almış ve üstelik hemen fiyat farkı da koymuş. bir sürü eleman çalıştırmalarına rağmen ( kendileri de bu arada sürekli çay kahve ve muhabbet ederek yoruluyorlardı) yeterince düzen koyamamışlardı. kimle konuştuysam hep geçen senelerde çok daha iyi olduğunu söyledi.. yazık olmuş otele.
sonuç olarak can her zamanki gibi süper eğlendi. daha kapıdan içeri girer girmez arkadaş edindive benim için de en önemlisi buydu. bol bol balık ve yengeç gördü. köpek sevdi. ağaçlara tırmandı.















































































































maalesef düşündüğümüzden erken dönmek zorunda kaldık çünkü şansımızdan inanılmaz korkunç bir rüzgar çıktı. konuştuğumuzu bile anlayamaz duruma gelmiştik.

dönüşte korktuğum başıma geldi ve benim bücür bir saniye oturmadı!




















sonuç olarak yakın yerler için de erdek çok güzel bir alternativ. onu artık öğrendik:)