28 Ocak 2009

bunları unutmuşum :)

sevgili tabiat ana nın şu yazısını okuyunca can beyin birkaç incisi aklıma geldi. yazayım dedim :)

şu hacivat karagöz gösterisinden birkaç hafta sonra yuvasıyla birlikte de bu tarz bir gösteriye gittiklerinden bir dönem çok etkilenmişti. anneannesinin yaptığı bir örtü üzerinde, gazetede ya da dergide hemen dikkatını çekiyordu ve bana gösteriyordu. bir gün evde radyo dinlerken hacivat karagöz seslendirmesine denk geldi. hemen kulak kabarttı.

can : aaa anne bak acivat ile aragöz...

anne : evet annecigim dinle bakalım..

bir süre dinler ama birşeylerin kafasını kurcaladığı belli : ama anne onlar o küçük kutunun içine nasıl girdi ?!:))))

anne kopar....

--------------------------------------------------------------------

kış başından bu yana stres ile tedavi amaçlı örgü örüyorum. ama öyle böyle değil. hem artık yünleri değerlendirmek hem de sadece dümdüz örmek için koca bir battaniye yapıyorum. en sonunda bitti ve son rotüşler için kalın bir tığ ile çerçeve yapıyorum. işte o sırada telefon çaldı. ben de yerimden kalktım. döndüğümde tığ yok.

anne : can oğlum ne yaptın tığı...
can : ben bisey yapmadım anne.( cok ciddi ve masum görünür)
anne sormaya devam eder, ama bu arada kendinden de emin olamadığı aramaya devam eder. çocuk çünkü çook ciddidir. her yeri altüst eder. ama bulamaz.
anne : can bak kızacağım ama nereye koydun şunu..
can : anne ben görmedim bile !!
anne 15 dakikanın sonunda pes eder. örgüyü kaldırır. akşam olur . tekrar dener.
anne : canom. bak şunu biryerlere attıysan. söyle çıkaralım.
can hala aynı ciddiyetle : valla ben atmadım anne..
anne : bak söylersen sana bir süprizim var.

işte o anda heyecanla kalkar ve anlatmaya başlar.

can : anne ya ben şuraya attım.şunun arkasına düştü. ben de baktım baktım ama çıkarmak imkansızdı. o yüzden birşey yapamadım. yani o yüzden anne....... diyerek uzatır da uzatır..

şimdi bu anne bu çocuğa ne yapmalıdır, ne demelidir, sizce doğru mu yapmıştır?:)

------------------------------------------------------------

bugün gazetesinin cumartesi günü verdiği çıkarmalı dergiye bayılıyor. her reklamında çıkıp gidip alalım diyor. çünkü gazetenin isminden dolayı o derginin her gün çıktığını düşünüyor:)

can: anne bak bugün varmış bu gazteden alalım.
anne : oğlum o gazetenin adın. 2 gün sonra alacağız.
can : ama anne. bak sana tavsiye ediyorum. mutlaka almalısın.

----------------------------------------------------------

can burnunu karıştırır.

anne : cano yapma. bak orda kağıt mendil var. onu kullan lütfen.
can : olmaş anne. ben yaramaz çucugum. ben yaparım.

can yemeğini elle yer.

anne : oğlum çatal var orda. neden elinle yiyorsun ?
can : e ben yaramazım ya ondan.

can babası ile kudurur ama bu arada adama da okkalı bir kac tane vurur.

anne feci kızar: oğlum şu vurma işini hiç sevmiyoruz....
can : ama anne. yaramaz çocuklar bunu yapar. ben de yaramaz çucuğum..

sürekli bu cümleleri duyan anne küfreder ( tabii içinden ) ve bu yaramaz çocuk imajı nerden oluştu anlamaya çalışır.