29 Ağustos 2009

gecikmiş postlar serisinin ilki...

tembelliğime kurban gitmemesi gereken anılar bunlar.

malum ev sessiz sedasız iken taslakları az çok tamamladım.

bunların arasında en önemlisi kuzenimin düğünü oldu.

daha önce de bahsettiğim gibi ailemiz pek geniş olmadığından

öyle düğün, sünnet gibi olaylarımız fazla olmaz. oğlumun da ilk

yakın akraba şenliği idi bu:)



kına gecesi öncesinde ona nereye gideğimizi anlatmaya çalışırken

ona " şıkır şıkır oynamaya gideceğiz." dedim. demez olaydım.

adam gidene kadar " ben gitmem de gitmem." dedi. o oynamaz mış..

erkek adam ya.. bozar onu :)


AMA sanki istemem diye tutturan o değilmiş gibi tüm gece

oynadı cüce. köçek oğlum :) işte ispatı :




nikahta ise surat yine beş karıştı. neden bozulduğunu ve neden böyle

davrandığını bir türlü anlayamadım.


gelinimiz de pek güzel olmuştu :)



ama gecenin en güzel finalini de yine cüce yaptı. adam çekirgeyi oynadı!


işte benim minik çekirgem :)



bu da teyzemiz için. seni çok seviyoruz. öpüldün :)

28 Ağustos 2009

kaynana ... :)



bugün bir mağazada önümde "yaşlıca" iki kadın yürüyordu..

ister istemez konuşmalarına tanık oldum...

1. kadın : buraya neden geldik cicim ?

2.kadın : e gelin bana pyjama almış. ona bakacağım.

1. kadın : nasıl ? nesine bakacaksın ?

2. kadın : fiyatına tabii ki.. bakalım bu gelin kişisi bana kaç

liralık pyjamayı layık görmüş...

ben : ???!!! ::))))


valla aynen böyleydi.. kulaklarıma inanamadım:)

allah o geline sabır versin..


bu arada kaynana resimleri ararken şu kitaba denk geldim.

eğlenceli bir şeye benziyor. benimki, biz evlendikten bir

ay sonra vefat ettiği için bu gelin kaynana durumunu pek

yaşamadım.
ama yaşayanların maceralarını okuyorum. mesela sevgili

prima rima nın :) işine yarar mı acep?:)

26 Ağustos 2009

enerji depolamalıyım...

çünkü şu an rezervlerimi bile tüketmiş durumdayım..

bu huysuz ruhsuz hallerimin sonuçlarını en çok da oğlum çekiyor..

bunun için o bir kaç günlüğüne anneannede enerji topluyor, ben de evimde..

çok kötü bir anne değilim, değil mi....

15 Ağustos 2009

sakın dökmeyin !!

bu konuyu geçen gün sevgili tibetin annesi nde okuyunca bir süre önce
NTV de seyrettiğim bir belgesel geldi aklıma. bizim evde nerdeyse hiç
kızartma yapılmadığından aslında üstüme alınmamıştım. ancak firma
sahibinin anlattıkları çok anlamlıydı :



" biz türkler maalesef bu konuda çok tembeliz. atık yağı bir kavanoza


dökmek yerine lavaboya dökmek kolaylarına geliyor. ya da içine bazı


kimyasallar döküp yeniden kullanıyor. maalesef yeterince toplayama-


dığımızdan dolayı kapasitenin 10da biri ile çalışıyoruz. hatta yağı


almaya gittiğimiz bazı lokanta sahipleri tarafından kovalandığımız


bile oluyor."



ayaklarına ladar gelip alt tarafı atık olan bir ürünü almak istiyorlar
ve insanların gördüğü muameleye bak :( maalesef geri dönüşüm
konusunda çok gerideyiz ve güzelim memleketimizi çok kirletiyoruz.

bu konuda oğlumu şimdiden işlemeye çalışıyorum. bunun için
şu kitabı aldım. isimleri can ile değiştirince gerçekten de çok
ilgisini çekti ve hoşuna gitti.)







hatta ilk meyvesini de verdi :)

can : aa anladım. hani biz tuvalet kağıdının içindeki kartonları

boyuyoruz ya .onu yeniden kullanıyoruz di mi anne ?

anne : :)

13 Ağustos 2009

zamane çocukları...


can : anne bak şarjının bir çizgisi kalmış ..

anne : hı ?

can : yahu telefonun diyorum. şarjı bitecek. hemen takmalısın...

anne : hı !!

---------------------------------------

biricik teyzesine resimler yapıyor, mektuplar yazıyor..

can : anne şunun hemen resmini çek tamamı mı ?

anne : niye ki ?

can : teyzeme yollayacağım. resmini çek, bilgisayara yükle, gönder.
tamam mı ?

anne : tamam !!!:)

12 Ağustos 2009

aşk...


evcil hayvanına onun adını vermektir:)


evet evet, oğlumun bir gizli aşkı daha

ortaya çıktı. kızımız minik kedisine

onun adını vermiş. :)

6 Ağustos 2009

eğlenceyi haketmek gerek:)

bunun için sabahın ilk saatlerinde kalkılır. büyük teyze ile
birlikte bir güzel çapa yapılır. tohumlar yerleştirilir.
bol bol sulanır.
ee bu kadar çaba da hemen ödüllendirilir..
pılımız pırtımız toparlanıp hemen denize inilir..
ve en sevdiğimiz hareket olan yapıp yıkma işine başlanır..

görüntüler aslında birkaç haftalık. tembellğime kurban gitmeden
yayınlıyayım dedim. haftasonu teyzemizin silivrideki yazlığına
konuk olduk.

3 Ağustos 2009

ders notları :)


anneanne ile torun bulmaca çözüyor ..
anneanne soruyor : evlerimizde yaşayan bir evcil hayvan türü?

torun cevaplıyor : can çocuk !

anneanne mi ? : tabii ki yerlerde :)))))))))

-------------------------------------------------

ana oğul olağan ders saatlerinde ..

anne : yahu oğlum. neden şu rakamları hep ters yazıyorsun?

oğul gayet soğukkanlı : birşey olmazz.

anne : şimdi burdaki iki kelebek yeşil, 3 kelebek ise sarı boyanacak.

anne bunu sanki söylememiş gibi eline kırmızı ve mavi renk alır.

anne : oğlum burda renkleri farklı yazıyor.

oğul : onlar yanlış yazmış anne. doğrusu kırmızı ve mavi olmalıydı.

anne : ??

----------------------

sürekli kitaplarda yazılanın tersini yapma modundayız. elbette
şu an için çok da ciddiye almıyorum. ama ilerisi için de bu tavrı
beni korkutmuyor da değil...