21 Eylül 2008

hacivat ve karagöz ..

ramazan etkinlikleri içinde can' ı götürebileceğim yerleri araştırırken akbank çocuk tiyatrosu çıktı karşıma. gösteriler taksimdeki talimhane tiyatrosunda. geçtiğimiz pazar günü gittik. ancak salon çook havasız ve ter kokuyordu. her yer kapkaranlık ve çocuklar için de sıkıcıydı. gösteri için hazırlanan sahne de çok küçük kaldığından ve ses düzeni de iyi olmadığından çocuklar bir türlü konsantre olamadı. bir de "o çevrede" oturan büyücek çocuklar sahne önünde türlü soytarılıklar yapınca iyice koptular. gösterinin çok kısa bir bölümü ünlü diyaloglar şeklindeydi. gerisinde müzik ve kuklalar vardı sadece. bu kadar sinir bozucu duruma rağmen benim bücür dikkatle seyretmeye çalıştı. bu yuvadan kalma tiyatro alışkanlığının sonucu sanırım. ancak sona doğru o da isyan etti. seyredenlerin yarısı gibi maalesef biz de bitmeden çıkmak zorunda kaldık.



























ortaya karışık..1

temmuz ve ağustos ayları içinde istanbul içinde keşifler yapalım dedik. çoğu zaman kalabalıktan dolayı gitmek istemediğimiz veya bloglardan okuduğum tavsiyeler üzerine bir liste yaptık.


en güzel gezme zamanıymış meğer istanbulda bu aylar. her yer tenha, sakin. gene olarak trafik bile yoktu.

santralistanbul

'e hayran kaldık. böylesi yeşil, bakımlı ve büyük bir bahçenin olduğu bir yer hiç beklemiyorduk.
mest olduk.


















o sıcaklarda bahçenin serinliği ve çimenlerin kokusu çok iyi geldi.


















gördüğü her alet için "bu ne işe yarıyor" diey sordu. merakı gerçekten de içtendi.

mühendislerin yüzkarası babası da cevap vermeye çalıştı :)












içerdeki çok sayıdaki ufak deneylerle çok eğlendi.




























ordan çıkışta ise aylardır, belki de senelerdir gitmediğimiz rumelikavağına gittik. telli babanın üstündeki lokantalardan birinde birşeyler yedik. manzara her zamanki gibi nefes kesiciydi.














istinye park

zaman zaman anneanneye birkaç günlüğüne kampa da gittik. :) anne olmak yerine, orda yeniden çocuk olmak ne iyi geliyordu:) o günlerden birinde istinyeparkı ziyaret ettik. ben anti avm'ci olarak çok mutlu olmasam da annemin baskısıyla gittik. ordaki rainforest cafe 'de ilgisini çekecek mutlaka güzel şeyler olduğunu söyledi. gerçekten de öyle oldu. balıkları uzun uzun izledi. başta korksa da timsaha bayıldı. ordaki çocuklara hatta timsahlar konusunda ders bile verdi:)















anneannede bu arada pamuk şekeri tıkıyor:)