5 Ekim 2009

şükretmeyi unutmamalıyım.. unutmamalıyım.. unutmamalıyım....


oğluşun elinde bunu görünce birden çoook eskilere gittim.
hatırlar mısınız bu sakızları ? bir zamanlar sadece bunlar
vardı. şıpsevdi, tipitip.. içlerinden de hep bu tarz güzel
sözler ya da şiirler çıkardı. özellikle bu “love is..” ile
başlayan cümleler ortaokulda olduğum dönemde
almanya’da da çok modaydı. bu slogan ile başlayan binbir
çeşit ürün bulabilirdiniz. Bayılırdım bunlara..

ama daha da önemlisi bunun üstünde yazan cümleydi.

“ aşk birbirinizle geçirdiğiniz her güne şükretmektir.”

bunun bana hatırlatılmasına yine çok ihtiyacım var şu sıralar.
çünkü oğluş feci zorluyor .. yaklaşık 2 aydır 2 yaşlarında bile
yaşamadığımız kadar kötü bir “terrible” dönem geçiriyoruz.
parkta,
markette, sokakta dahi olsak istediği olmadığı zaman kendini
yerlere atıyor, bas bas bağırıyor, deli gibi ağlıyor. öyle
sürükleyerek götürmek zorunda kalıyorum ki, yakında çocuk
kaçırmaktan şikayet edilirsem hiç şaşmayın.

geçen gün gittiğimiz bir alışveriş merkezinin 1.90lık güvenlik
görevlisi bile adamı zapt edemedi. daha sonra bindiğimiz
takside bir süre bağırdıktan sonra sustu, elindeki şekeri açmaya
başladı ve dedi ki” şu şekerim bitsin, merak etmeyin ben yine
bağırmaya başlayacağım”. gülsem mi ağlasam bilemedim..

kendime telkin haricinde aklıma bir şey gelmiyor şu sıralar..
yani…
şükretmeliyim…
şükretmeliyim…
şükretmeliyim…

ha bir de şu faaliyetlerine bakıyorum. aslında ne kadar cinali
olduğunu görüyorum ve yine başlıyorum..


şükretmeliyim…
şükretmeliyim…
şükretmeliyim…

çılgın aşkım benim :)

can beyden not : anne lüppen(lütfen) bana aşkım deme...
tamam devam ediyorum :)
..şükretmeliyim… şükretmeliyim… şükretmeliyim…