19 Haziran 2008

anneannemizin doğumgünü..

annemin doğumgünü anneler gününe yakın bir tarih olunca nedense hep ikinci planda kalmıştır. ya birleştirilip kutlanmıştır ya da doğumgünü daha sönük geçmiştir. bu sefer bunu biraz değiştirelim dedik ve doğumgününde 3 çocuğu ile birlikte güzel bir kahvaltı yapmaya karar verdik. ona süpriz olacaktı. yer konusunda bir türlü karar veremedik. önce adalara gidelim dedik, ama yolun uzunluğu ve can'ın sıkılma durumundan dolayı vazgeçtik. sonra polonezköy geldi aklımıza ama bu defa da ulaşım sorun oldu. en sonunda burnumuzun dibinde olan ve yine kalabalıktan dolayı pek düşünmediğiniz bir yere gidelim dedik. ortaköydeki beltaş tesislerinde uzlaştık. istanbulda yaşayıp da gidecek yer bulamamak ne kadar komik değil mi :)





pazar günü sabahın erken saatleri olunca denize sıfır bir masa bulmak zor olmadı. mis gibi bir güneşli hava ve muhteşem bir boğaz manzarası karşısında çok güzel bir kahvaltı yaptık.
bizler 3 kardeşiz. ben en büyük, benden 2 yaş küçük bir erkek kardeşim ve 8 yaş küçük bir kızkardeşim var. bu resimdekiler de : kardeşim, annem, gelinimiz ve ben:)

babamı 85 senesinde kaybettik, annem çook gençti dul kaldığında. o dönemde küçük bir yerde yaşamamıza rağmen bizlerin okuması ve istanbula gelmemiz için ve maddi anlamda inanılmaz derece çok çaba sarfetti. o genç yaşında yaşadığı tüm üzüntülere rağmen bizim için bir kale gibiydi. hala da öyledir. seni çok seviyorum anne.





e burada durup boğaz köprüsünü seyreden benim bücürden bir inci duymamak mümkün mü :)
köprünün üzerinden geçen arabaları görünce hayretle bir çığlık attı :
"anne bu arabalar köprüden düşer !" :))





hani bir laf vardır ya. kızlar halaya, oğlanlar dayıya çekermiş diye. kızları bilmem ama benim oğlan tıpatıp dayısı:) görüntüsü, huyları ve deli gibi bir inadıyla hık demiş dayısının burnundan düşmüş. sizce :)?