sanırım evet. çok sıcak ve ben de bir türlü kafamı toparlayıp eyleme geçemiyorum. oldum olası şu sıcakları sevmem. oysa yazmam gereken o kadar çok şey vardı ki.. ama geçince bir anlamı kalmıyor. mesela oğlumun ilk 23 Nisan gösterisi. arada kaynadı gitti. şu sıralar onun çok büyüdügünü görüyorum. hatta bana kızdığı zaman üf dediği bile oluyor. hatta o üflerin arkasında bir de çıkçıklamak ve tükürük geliyor. gülmemek için zor tutuyorum kendimi. büyüdügünü göstergelerinden biri de artık tek başına uyuyor olması. daha önceleri hem öğlen hem de akşam uykularında ya ben ya babası yanına uzanıyorduk. ancak o şekilde dalıyordu uykuya. o da kalktı. yuvaya da 5 yarım gün gidiyor artık.geçtigimiz hafta onu 1 gün denemek için tüm gün bıraktım.
bana küstü. geldiğimde suratıma bile bakmadı. ve o geceyi de sürekli herşeye ağlayarak zehir etti bize. çalışmaya başlarsam eğer onu tüm gün nasıl bırakacağım bilmiyorum.
ne istediğini bilen ve bunu ne pahasına olsun ele geçiren bir bücürüm var. yine de allah şükür etrafımda gördüğüm yaşıtları kadar ağlayan, zırlayan ve tutturan bir çocuk değil. tutturma niyetini gördüğüm an hemen hayal gücümü çalıştırıp ilgisini başka yerlere kaydırıyorum. şimdiye kadar işe yaradı.
iki büyük derdimiz var ama hala.. biri tuvalet. diğeri de konuşma. konuşma konusunda yaşıtlarının çok gerisinde. buna çok üzülüyorum. gerçi o konuşmadan istediği herşeyi rahatlıkla ifade ediyor. ama tabii ki kendi dilinde ya da hareketlerle. net olarak ve o anki duruma göre de vurgulamayla soylediği sadece iki kelime var : anne ve baba :) sanrım şimdilik bununla idare edeceğim.
babasına gelince.daha önce de yazdığım gibi ipler gerildi. halan de gergin. çalışmaya başlayana kadar maalesef bu gergin ortamda kalmaya devam etmek durumundayım. yeniden kendi ayaklarım üzerinde durduğum an bu olayı bitireceğim. başka çarem yok.
şimdilik bu kadar. umarım artık yazılarımın arkası gelir :)
bu arada hatıra için bir 23 nisan resmi koyayım bari :)
15 Haziran 2007
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
Resim çok şeker. Ne kadar taklitçi oluyor bu minişler değil mi. Bence zamanla alışır tüm gün kalmaya yuvada. Haftada beş gün yarım gün kalması bile büyük aşama. Ben de Nazlışı yavaş yavaş beş güne alıştırayım diyorum ama daha erken gibi geliyor.
Bu arada sıcaklardan ben de nefret ederim. Sıcak havaları sevenleri de anlayamam bir türlü. Resmen işkence. Bahar gelsin (son ya da ilk hiç farketmez) diye dört gözle bekliyorum.
Ve haddim olmayarak bir yorum daha, belki çalışmaya başlayınca gerilen ipler gevşer, ve sen de fikrini değiştirirsin.
Ve son bir yorum, Nazlı da artık tek başına uykuya dalmayı öğrensin diye sabırsızlıkla bekliyorum.
sıcaklar püfür püfür esen deniz kenarı bir yerde güzel sanırım. ama istanbul hiç çekilmiyor.
uyku konusunda ben de çok şaşırdım. onun bu kadar çabuk uyum sağlayabilmesini beklemiyordum. sanırım gün icinde cok yorulduğundan dolayı bu kadar rahat oldu. sabah yuva, aksam üstüde mutlaka bir park ziyaretimiz var. haşat olyor :)
bizim dertlerimiz ortakmış!.tuvalet ve konuşma :)bizde hala tek başına uykuya geçememe sorunu da var odayı yeni ayırdık şimdi onunla uğraşıyoruz.23 nisan fotosu süper rockcımı olmuşlar.eşinle olan durumada üzüldüm bende bazen kesin kararı verdim bitti bu iş deyip sonra yumuşuyorum tek başına olmakta zor .aile psikoloğuna gitmeyi düşündünüzmü belki bir çok şeyi çözer ama değişme yok ve bir çok şeyde öldüyse çare yok tabi en iyisine karar verin.
sevgiler..
Yorum Gönder