17 Eylül 2009

anaokulu, pardon hazırlık sınıfı..


maceramız da başladı… epey bir artı eksi karşılaştırmaları
sonrasında ilkokula daha yumuşak geçiş yapması için
yuvadan ziyade hazırlık sınıfını seçtik.
doğru mu yaptık bilmiyorum. şimdilik o mutlu gibi görünüyor,
ama ben çok mutlu değilim tabii. sonuç olarak ne tarafa
döndüysem her öğretim kurumunun eksikleri çıktı karşıma.
özel okulu zaten hiçbir zaman düşünmedim. en baş
prensiplerimden biridir bu. ancak adı devlet okulu olan
okullarda da inanılmaz eksikler var. öncelikle beni rahatsız
eden olay eğitimin yarım gün olması.
topu topu 5 saat içinde bu çocuklar ne öğrenebilir ki?
ancak etütlü olduğu söylenen Okulların da aslında öyle
olmadığını öğrendim. dersten sonra bu okullarda ödevlerinin

çalıştırıldıklarını ve dolayısıyla çocuk eve geldiğinde gerçekten
boş zamanının olacağını sanıyordum. meğer ödev her halükarda
evde yapılıyormuş. aynı şekilde çalışan anne ve babalar için
olan aksama kadar süren okullarda da durum böyleymiş.
sonunda etrafımdaki komşularımla konuştuktan sonra
sokağımızdaki ilkokulun hazırlık sınıfına kaydını yaptırdık.
yarım gün süren ilköğretim kurumu. dedik ki, geriye kalan
yarım günü de biz bir şekilde destek vererek değerlendirelim.
iyi mi yaptık kötü mü bilmiyorum. Sonuç olarak biricik
çocuğumun geleceği bu. bundan dolayı içim içimi yiyor…

hayatı boyunca eğitimine beş kuruş harcamamış biri olarak
(üniversite harçları hariç tabii) kayıttan itibaren her şeyin
paraya bağlı olması beni en çok üzen ve kızdıran olay oldu.
aslında daha çok – nasıl anlatsam- içim burkuldu.. koca
devlet okulu kalkmış benden upuzun listeler halinde malzeme
istiyor. tuvalet kağıdı bile dahil buna !! kırtasiye listelerinde
ise marka dahi belirtilmiş! her şeyden en az 5 adet isteniyor.
yahu asgari ücretli adam bunları nasıl karşılayabilir?
alamayanlar eğitim göremeyecek mi? alamadıkları,
yapamadıkları için ezik hissederek yetişen bir nesil ile bu ülke

nasıl kalkınır? her şeyin para kestiği bu ülkede ? yahu bağışı bile
adam benden aleni bir şekilde istedi. Hani yasaktı?

her şeyi geçtik insanlar çocuklarını geleceğini etkileyecek
olan eğitime dair bir tek soru bile sormadılar.
ilk gün çocuklar ve veliler sınıftaydı. öğretmen sürekli konuşuyor,
ancak anlattığı çocuklarımıza şu şekilde eğitim vereceğimiz,
programımız şöyle olacak değil. nu istiyoruz, bunu istiyoruz,
eşofman yaptıracağız, onu alacaksınız. Eğitim kitapları sipariş
ettik, onu ödeyeceksiniz. 3 gün sabah kahvaltısını siz
göndereceksiniz. ha bir gün isteseniz para yollayın,
Kantinden tost yaptırırız( bak bak kantincisini de düşünürmüş)

sonunda ben dayanamadım.
sordum :“ pardon, ne zaman eğitim vermeyi düşünüyorsunuz?”
cevap verdi :” işte, sabah 8 gibi gelecekler, 1, 5 saat kadar
serbest saat olacak.( ben oraya çocuğu oyun oynaması için
yolluyorum sanki.)
sonra yarım saat kadar kahvaltı yapacaklar.
işte ondan sonra da 12 ye kadar da eğitim olacak.”
ben : “ peki bizden istenilen bu koca liste ve bahsettiğiniz kitaplar
sadece bu iki saat için mi?”
cevap verdi: “ kem küm…”

ben sordum : “ peki kayıtta aldığımız malzemeler ne oldu?
neden yeniden alıyorum?”
cevap verdi :” e idarenin de bu tarz malzemeye ihtiyacı
oluyor. maalesef devlet hiiç yardım etmiyor. her şeyi biz
bu şekilde döndürüyoruz”
ben sadece bön bön baktım. yani adı devlet okulu olan bir okula
devlet para ödemiyormuş..
maalesef benim dışında olayı sorgulayan kimse olmadı.

oysa isterdim ki, orda bulunduğu sürece dersten ziyade,
kesin, biçsin, yapıştırsın, boyasın. İlkokul derslerine yavaş yavaş
adım atsın. ama sanırım ben çok şey istiyorum …

Of ne uzun oldu.. çok doluyum.. Ve hiç de mutlu değilim.
Ancak şu aşamada sanırım yapabilecek başka bir şeyim yok..

8 yorum:

Nihan dedi ki...

Deniz hayırlı olsun. Ben şahsen tüm gün eğitimi çok saçma buluyorum. Çocuk evinde çok az zaman geçiriyor bu yüzden. Elimde olsa yarım günü tercih ederim ama mümkün değil. Bence devlet özel fark etmiyor, bu ülkede eğitim sistemi laçka olmuş durumda. İçini ferah tut, senin gibi ilgili bir annenin çocuğu için en iyi olan seçimi yapmış olacağından benim şüphem yok.

oytunla hayat dedi ki...

Okul yılınız hayırlı olsun canım...
Bu liste meselesine bende fena bozuğum. Mesela bizimkinden 2 ayda bir 6lı paket tuvalet kağıdı, 4lü havlu, 2 adet ıslak bez istediler. Bunlar sadece birkaç tanesi. 2 ayda bir çocuk üstelik yarım gün giderken bunları tüketir anlamıyorum. Bende haftaya yapacakları toplantıda açacağım bayrakları :)
Allah hepimize kolaylıklar versin...

Turkuaz Deniz dedi ki...

Sevgili Denizanasi :)

Kisaca:

BURADA DA tipatip aynisi var! Hem dusun burada ne koca koca vergiler veriyoruz! O listeyi ben sana gondereyim, kayitta istenen 250 dolar' i (ki sadece bagis diyorlar, ama evet ozgursun verip vermemekte) sonra bir suru iviiirrr ziviiirrr alet edavat...

Ogretmenin WISH List' i beni gulumsetti, renkli printer, projektor, daha neler neler...

Dur usenmeden soyleyeyim:

Tuvalet kagidi degil ama Selpak (Kleenex), Islak Mendil, El dezenfektani (ki ben kullanmamaya calisirim hep), elisi malzemeleri vs...

Isteme nedenine gelince, ogrenince pek kizamiyor insan; burada ogretmenler kendi ceplerinden karsiliyorlar siniftaki sarf malzemelerini... Kitapti, kalemdi vs... Ve evet burada da marka var, ama toksik olmamasi acisindan bir iki iyi marka var onlari istiyorlar...

VE EVET haklisin!

KIM nasil karsilayabilir bunlari asgari maasla, hem burada hem orada?

?

Dilerim kuzucuk cok sever okulunu, guzelce hazirlanir seneye, asil maraton o zaman basliyor... Bunu cidden alistirma turu olarak gor ve ferahla biraz, cocuk sevince, mutlu olunca sen de rahatlayacaksin inan bana.

Cok operim, hayirlisi olsun annesi.

sarikiz dedi ki...

Denizciğim Can 2005liydi di mi? Bence yarım gün yeterli ya yazık değil mi? Hayatının bundan sonrası (2 yıl sonrasından bahsediyorum) hep okullarda geçecek.

Bir de eğitim derken ne gibi bir eğitimden bahsediyorsun. Açıkçası ben daha 4 yaşında olan oğlumun oyun çocuğu olduğuna inanıyorum ve ders olarak en fazla bir kart hazırlar ya da iki resim çizer o kadar.

Bu yaşına kadar evde zaten yapıyordu aslında bunları ve sosyalleşmek içinde parka gidiyordu ama artık tüm arkadaşları okula yazıldı park boşaldı. Mecburen bende okula yazdıracağım. Yoksa bana kalsa ne kadar geç giderse bu çarkın içine o kadar iyi.

Bence gönlünü ferah tut anneler hep çocukları için en iyisini seçerler.

Adsız dedi ki...

can bey'in anaokulu pardon hazırlık sınıfı hayırlı olsun bakalım :)

Blog; Maydonoz by Nalan dedi ki...

Anladigim kadariyla mink Can okullu olmus. Tum aileye hayirli olsun.

Lara'dan yeni haberler var, bunu haber vermek icin gelmistim ziyaretinize, iyi de etmisim...
http://laraakmehmet.blogspot.com/

sevgiler, Nalan

denizanasi dedi ki...

nihancığım... aslında dolu dolu eğitim vereceklerine emin olsam ben de rahatlayacağım. bir de 4. sınıfa kadar hep öğlenci oluyormuş çocuklar. bu da çok saçma. gün öyle bölünüyor ki, nasıl değerlendireceğimi bilmiyorum. bakalım.. zaten seneye tam gün çalışmaya başlarsam da maalesef tam gün bir okula devam etmek durumunda kalacak.

sarıkız.. can 2004lü. o yüzden seneye ilkokula başlayacak. aslında benim kastettiğim bildiğimiz ders değildi, yani gerçekten birşeyler öğrenecekleri veya evde yapmadıkları faaliyetlerin yapılacağı süre sadece 2 saat. oysa bildiğimiz anlamda oyuncaklarla oynamayı evde de yapıyor. üstelik istedikleri kirtasıye malzemelerini bir görsen, zannedersin ki 24 saat çocuklarla faaliyet yapacaklar. hele ki o kağıt miktarı :(((

turkuaz denizim :) anacım ülke big olunca istekleri de big oluyormuş:)) printer hee:) desene biz 24lük pastel boya, üstelik çantalı, ile ucuz kurtulmuşuz.:) ama haklısın .. şimdilik oğluşun mutlu olması önemli olan...

oytunun annesii..aa yine iyi.. biz de fabolusuo deterjan, ajax sil, sabun, 16 lık tuv. kağıdı .... hele ki kirtasıye listesi korkunctu !! korkunc bir israf. ama alıyorsun işte.((

nalan teyzesi.. teşekkür ederiz:)

sevgili nalan. larayı okudum evet:) size de hayırlı olsun :)

Leylî dedi ki...

Okulların eğitim vermekten aciz olduğunu hala anlamak istemiyor bizim insanımız.Hem batıyı taklit etmeye çalışıyor hem de batının ev okullarına yani evde eğitim almaya yöneldiklerini görmüyor.

Çocukların, özellikle de ergenlik dönemine kadar, evde anne-babalarının terbiyesinde olmaları şarttır.Çocuklarınızın geleceğini düşünüyorsanız onu kendiniz yetiştirirsiniz.Ama sorumluluk almak ailelerin işine gelmiyor.Sonuç olarak da kurdun eline koyun teslim etmiş oluyorlar.

Sizin çocuğunuzu sizin kadar düşüneceklerini sanıyorsanız aldanıyorsunuz.Onların derdi ranttır, para kazanmaktır.