22 Eylül 2009

dakka bir gol üç...

bir kaç deneme sonrası girdim nihayet sayfama..
ne kadar sürer tabii bilmiyorum. ama takip ettiğim
bir çok sayfa açılmıyor maalesef:(

geldik şu sıralar gündemimizdeki 1 numaralı konuya.
tabii ki okulumuz...

benim feci bir huyum vardır.. bazı şeyleri o kadar
kötü takar, içimde o kadar çok büyütürüm ki, çok saçma
yerlerde ve şekillerde patlarım. içim içimi yer. hele
ki sözkonusu oğlum olunca bu durum daha da vahim
oluyor. geçen gün okuldan eve gelene kadar bıcır bıcır
yaptıklarını anlatırken o anda öylesine söylediği bir
cümle beni çok kızdırdı.
yuvaya giderken sabahları yanına mutlaka bir oyuncağını
alırdı. bu raya giderken de hep birşeyler almak istiyor.
ben de orda kaybolur diyerek onu ikna etmeye çalışıyorum.
buna rağmen geçen gün bir anahtarlığını alıp cebine attı.

" anne biliyor musun, öğretmen dedi ki, eğer bunu bir kere
daha cebimden çıkarırsan çöpe atarım."

can bunu kötü algılamadığı için öylesine anlatıverdi, ama ben
çok sinirlendim. sonuç olarak daha oyun çocuğu olan,
5 yaşına bile gelmemiş, üstelik daha 3 gündür o
ortamda olan bir çocuğa bu cümle mi kullanılır??
işin kötüsü can da bu alınganlık konusunda biraz bana
çekmiş. yabancı birinin ona biraz ters birşeyler söylediğini
düşündüğü an kilitlenir, kollarını kenetler ve çekip bir
köşede ağlar. onu bir daha ikna edemezsin..
bu tarz cümleleri duymaya devam ederse- ki oldukça
hareketli ve kendi bildiğini çok güzel okuyan bir çocuk
olduğu için sık sık duyacağından eminim- okuldan
soğumasından korkuyorum. baştan öğretmeni ile,
konuşmak mı gerekir? ya çocuğa takarsa?

isteklerinden günlük programı konuşmaya fırsat
bulamadığımız için tam olarak ne yaptıklarını da henüz
bilmiyoruz. geçen gün jimnastik yaptırmışlar mesela,
oğluşun çok hoşuna gitmiş. ancak çok terledikleri halde
üstleri değiştirilmemiş. şu an da öyle berbat hasta ki,
sanırım perşembe cuma gidemeyecek. bütün yaz boyu
hiç hastalanmayan çocuk daha şimdiden fire verecek.
birkaç dakika içinde üstleri değiştirilseydi,
ne olurdu sanki..

ve gözüme batan en büyük konu ise kağıt istekleri..
tam 6 top fotokopi kağıdı aldırdılar. bunun yanında
2 top resim kağıdı, a2 , a3 a5 istediler !! yan sınıfın
öğretmeni 1000lik a2 kağıdı aldırtmış mesela, oysa
onun 500 lüğü de varmış. şu an 14 kişiler sınıflarında..
eşimle hesaplıyoruz hesaplıyoruz, nerdeyse günlük
30 sayfa kağıda denk geliyor.
ya ben bu çocuğa kağıt israfını öğretmeye çalışırken
neden bu kadar parçalanıyorum ki o zaman?? benim başta
eğitim kurumum bu kadar rahat harcarsa, yetiştirdikleri
çocuklar ne yapmaz ??

off, içimi rahatlatmaya çalışıyorum, ama nafile..
çok mu büyütüyorum ya :(

8 yorum:

Stil Direktoru dedi ki...

ay benim bile içim şişti okurken be cano, çocuğun var derdin var :( Geçmiş bayramın kutlu olsun canım.Bizde dün döndük tatilden. sevgiler

Nihan dedi ki...

Deniz,
Ben olsam ben de çöpe atarım meselesini kafaya takardım. Ama bu gibi durumlarda bence sakin tepki vermek en iyisi. Bence şöyle yap. Sanki öğretmenin Can'a söylediğini hiç bilmiyormuş gibi, Can'ın sevdiği bir oyuncağı okula götürmek gibi bir alışkanlığı var, umarım sizce mahsuru yoktur, daha önce sormadık size ama falan de. Belli ki kadın istemiyor, ki bu da normal çünkü diğer çocukların yanında oyuncak yoksa sorun çıkabilir. Sana lütfen getirmesin derse, o zaman bu konularda bizi uyarırsanız çok seviniriz, bizim de tecrübemiz pek yok falan de. Ve hatta birşeyden rahatsız olursanız lütfen Can'a değil bana söyleyin de. Ya bunlar nasıl anasınıfı öğretmeni, hiç düşünmüyorlar mı söyledikleri en ufak şeyin bile çocukların üzerinde ufak da olsa bir etkisi olacağını. Bizim okulda da oluyor böyle şeyler. Ben bir iki kere ters çıktım ama bence sakin tepki vermek daha iyi...
Bu kırtasiye meselesi ise çok fena. Arkadaşlarımdan da biliyorum olayın suyu çıkmış durumda. Aslında velilerin topluca tepki vermesi lazım ama kimse de çocuğu eksikli kalsın istemez. O yüzden ne isteniyorsa alır.

Efsun dedi ki...

üff bende okurken sinir oldum!!!!! ne bicim is, inanamiyorum, nasil kres ögretmeni bunlar!!! bencede sanki can söylememis gibi sakince bi sor bakalim ögretmen hanimin tepkisi ne olacak. ya bunlar bu isin egitimini alip geliyolar dimi oraya!! leon can'a böyle birsey deseler bende kafaya takardim tabiiki:( umarim güzelce hallolur... sevgiler

annesiningülü dedi ki...

bizim okulumuzun bir günü oyuncak günü bu başka şeyde olabilir, o gün sevdikleri şeyleri getirip paylaşmayı öğreniyorlamış.
bizimki daha beceremedi ama :(
sende öğretmeni ile konuş sonuçta bir hayat yetiştiriyorlar bu kadar özensiz bir laf edilirmi. yaptıkları işin farkında değiller galiba :(

Amatör Gezgin'in Gezi Notları dedi ki...

Aaa ne sinir öğretmenmiş o ya. Gıcık oldum. Daha küçücük çocuğa böyle mi söylenir. Kırtasiye işi de kafa karıştırıcı. Ne o öyle dükkan mı açacaklarmış???

Pusulasız Hayat Kitap Sesleri dedi ki...

Can ana sınıfında mı, hazırlıkta mı?
Ben nefret ettim ana sınıfı öğretmenlerinden.
Hiç biri eğitimci değil inan ki, ne var ki emanet ediyoruz işte gözümüzden sakındığımız yavrularımızı.
Sevgiyle değil, korkuyla bie şeyler yaptırmaya çalışıyorlar, olan çocuklara oluyor.
Ezdirme oğlunu Deniz, hep arkasında ol oğlunun.
Gerekirse öğretmen korksun senden.
Yaşadıkça bana hak vereceksin.
Sevgilerimle...

Adsız dedi ki...

aaa yorumum silinmiş :(

denizanasi dedi ki...

stil direktörüm.. valla bu zamanda çocuk yapma fikrini bir kaç kez gözden geçirmek gerek:))

nihan.. evet senin de dediğin gibi yapacağım. yarın veli toplantımız var. bu tersleme olayını öğretmeniyle konuşacağım. kirtasiye konusuna ben çok takmış durumundayım. cocuk 5 yasına geliyor ve bu zamana kadar bu kadar çok şey almadık.
istemek o kadar rahatlarına geliyor ki. veliler de benim çocugum aman kimseden geri kalmasın diye herseyi fazlasıyla alıyor:(

efsun... öğretmeniyle konuşacağım.. bakalım ne yorum yapacak.

bahar.. daha önce gittiği özel yuvada böyle bir oyuncak getirme günleri vardı. zaten o alışkanlık ordan kaldı. laf ederken sonucun nereye gideceğini düşünmüyorlar. çünkü sonucu umursamıyorlar. öğretmeni pek sevmedim. çok bıkkın ve suratsız geldi bana. gerçi kim duyduysa en iyisi o dediler. ama ben nedense ısınamadım.

boogie.. özellikle fotokopi kağıtlarının geri satıldığından yuzde yuz eminim. diğer malzemelerden de o kadar çok bol kepçe istediler ki sanırım onlarda başka yerlere gidecek.

özlem.. evet bu sene anasınıfına başladı. öğretmen dediğim gibi suratsız ve pek bıkkın geldi gözüme. diğer yuvanın bıcır bıcır öğretmenlerine alıştıktan sonra gerçekten de kötü geliyor insana.. sonuç olarak çocugun tüm okul geleceğini bu sınıf etkileyecek. umarım her zamanki gibi sadece büyütüyorumdur.
oğlumu kesinlikle ezdirmem..

nalancığım.. valla ben silmedim:)