22 Eylül 2008

pazar günü mısır çarşısı..


hacivat ve karagöz hayal kırıklığı ertesinde mısır çarşısının arkasındaki petshoplara gittik. herkes bizim gibi hayvan seyretmeye gelmişti. fena kalabalıktı. e koca şehirde adamakıllı bir havanat bahçesi yokki şöyle çocuklarımıza kitaplarda televizyonlarda gördüklerinin gerçeğini gösterelim.

aslında ona ne zamandır minik bir balık ya da kuş almak istiyorum ama cesaret edemiyorum. sineği bile seven çocuk son dönemde çok ezici oldu. gördüğü yerde karınca eziyor, kedi kuyruğu çekiştiriyor. belki ona küçük de olsa bir hayvanın sorumluluğunu verirsem bu durum fazla ilerlemez diye düşünüyorum. ancak diğer taraftan onları eline falan almaya çalışır zarar verir diye ürküyorum. ona böyle bir sorumluluğu vermeli miyim ? sizler ne düşünüyorsunuz?


























3 yorum:

böğürtlengözün annesi dedi ki...

Tolga , Can yaşlarındayken, civciv almıştı annem. Çok sevdi gerçekten civcivi ama sevgisini fazla gösterdiği için , (sıkmalar falan)elinden almıştık civcivi :)

uykucu dedi ki...

Bencede daha ufak bizim veletler en fazla 1hafta ilgisini çeker sonrasında zavallı hayvan sağ kalırsa tüm bakımı sana kalır bende şimdiye kadar yeğenlerimden bana kalan kaç civciv kaç kaplumbağa kaç balık baktım bir bilsen..bizim evde koca akvaryumda balıklar var bizimki oralı bile değil babasıda fare yada kaplumbağa alsakmı diyorda acayip olay çıkarıyorum yeter hayvanlardan öğğ geldi:))önceki yazı ve fotolarda süpermiş ne hızlısın yetişemedim hızına...

denizanasi dedi ki...

bögürtlen gözün annesi..işte ben de aynen bundan korkuyorum:)

figen.. evet.. bir de ölürse falan ona ölümün "travmasını" da yaşatmak da istemiyorum.